top of page

ŞİDDET! - Şiddet

Güncelleme tarihi: 18 Kas 2023

Hepimizin sosyal medya aracılığıyla öğrendiği bir konu daha gündemde son zamanlarda. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan videodan bahsediyorum. Videonun içeriğinin şiddet dolu olması bu konudaki en net şey olmalı. Genel tepkilere baktığımda akıllara en çok gelen sorunun “İnsan evladına bunu nasıl yapar?” olduğunu görüyorum. İnsanlar şiddeti meşrulaştırırken istemeden yada isteyerek “evladı olan – olmayan” ayrımı yapabiliyor. Sorunun temeline inerken de kaçırdığımız bazı noktalar olabiliyor. Burada şiddete maruz kalanın bir bebek olmasından öteye geçen durum da şu ki “ bir insanın başka bir canlıya şiddet eğiliminde olması?” Şiddete neden olan birçok etken var. Bunlar kişisel olabileceği gibi içinde bulunulan duruma da bağlı olabilir. Tüm bunlara kişinin sosyo-kültürel süreçleri de eşlik eder. Babanın gelişimsel öyküsünde maruz kaldıkları neydi? Kişi hangi durumlarda bu davranışı sergiler? Neden? Sorularını sormak, toplumun tepkiselliğinin önüne geçebilir. Burada şunu netleştirmek istiyorum. Şiddet eylemi hiçbir zaman meşrulaştırılamaz hele ki kendinden çok daha aciz birine karşı. Toplumsal olarak “kırmızı çizgilerimiz” var ve bunların zarar gördüğünü düşündüğümüz noktalarda eleştirdiğimiz şeyi yaparken bulabiliyoruz kendimizi. Sosyal medyada bu görüntüleri paylaşarak şiddet içerikli bir sürü yazı yazmışlar. Oysa eleştirdiğimiz durum şiddetken nasıl oluyor da bir anda şiddet uygulama isteği oluşuyor içimizde? Biraz da bunu sorgulamak gerek diye düşünüyorum. “Şiddet toplumu, toplum şiddeti besliyor” bu gibi durumlarda maalesef ki. Daha doğrusu burada yanlış olan “tepkiselliğin boyutunun bu olması gerektiğini düşünerek zedelenen değerlerimize sahip çıktığımızı düşünmek.” Görüntüleri farkındalık oluşturmaya, toplumsal tepkiyi arttırarak engellemeye çalışıyoruz, bunun ailede ya da ilerleyen zamanlarda bebeklerde yaratabileceği yıkımı hiç düşünmüyoruz. İyi bir şey yaptığımızı düşünerek istemeden ya da fark etmeden zararlarını hesaplamadan harekete geçiyoruz. Tepkimizi verirken ölçümüz şu olsaydı: “bahsi geçen videoda ya da etkisinden hala çıkamadığım Elmalı davasında korunmaya ihtiyacı olanlar çocuklar, buna dikkat etmeli bu konuda hassas davranmalıyım.” Acaba tepkimiz nasıl olurdu? Kendimizi o olaylarda adalet sağlamakla yükümlü saymak yerine o çocukların yerinde biz olsaydık toplumdan ne beklerdik? sorusunu sormak çok daha doğru.



Şiddet
Şiddet

Commenti


bottom of page