top of page

Kendimi Kaybettiğim An ve Karşıma Çıkan Psikolog

Yağmurlu bir pazartesi sabahıydı. Sokaklar, yıkılmış umutlarımı hatırlatan gri bulutlarla doluydu. Uzun zamandır içimde tanımlayamadığım bir yük taşıyordum. Kimilerine göre “basit bir mutsuzluk,” kimilerine göre “geçici bir stres”ti belki de. Fakat ben neyle mücadele ettiğimi tam olarak bilmiyor, sadece yorulduğumu hissediyordum.



psikolog


İkinci Fincan Kahve ve Düşünceler

O sabah, her zamanki gibi kahvemi hazırladım. Fincan elimde, pencereden dışarıya baktım: “Bu böyle devam edemez,” diye düşündüm. Aklımdan bin bir soru geçiyordu: “Neden bu kadar huzursuzum? Eskiden beni mutlu eden şeyler artık neden bana keyif vermiyor?” Soruların ağırlığından kurtulmak için telefonu elime aldım ve ilk kez ciddi ciddi bir psikolog arayışına girdim.


Telefon Görüşmesi: Umut Işığı

İnternette farklı uzman profilleri incelemiş, danışan yorumlarını okumuştum. “Kendimi bırakmak istemiyorum,” diye mırıldandım. Gözüm bir isme takıldı. Yorumlar olumlu, uzmanlık alanı da tam benim yaşadığım kaygılarla ilgiliydi. Derin bir nefes alıp aradım. Karşımdaki sesin yumuşaklığı bile kalbimde küçük bir rahatlama hissi yarattı. “Elbette,” dedi, “size uygun bir randevu saatimiz var.” Telefonu kapattığımda içimde garip bir heyecan: “Acaba bu sefer gerçekten düzelebilir miyim?”


Psikologla İlk Randevu

Ofisin kapısını çekingen bir heyecanla araladım. Sade, pastel tonlardaki duvarlar beni karşıladı. Bekleme salonunda sessizce otururken, yüreğimdeki çalkantının yatışmadığını hissettim. “Buyurun, sizi bekliyorum,” diyen sıcak bir ses duyduğumda korkumla yüzleşmeye hazırdım.

Odada, üzeri kitaplarla ve notlarla dolu bir masa, köşede rahat bir koltuk, misafir için ayrılmış yumuşak bir koltuk daha... Psikolog, gülümseyerek beni karşıladı. “Merhaba,” dedi, “bugün nasılsınız?” “Bugün nasılım, bilmiyorum,” diye cevap verdim. İşte o an, kaç aydır, belki de kaç yıldır birine söylemediğim sorularım bir çırpıda ağzımdan dökülüverdi.


Hikâye Dinlemek ve Anlaşılmak

Psikolog, zaman zaman kısa notlar alıyordu. Bana bir yol gösterici gibi değil, özenle dinleyen biri gibi bakıyordu. Hayatımın son birkaç ayında neler yaşadığımı, neler hissettiğimi, ne düşündüğümü anlattım. Bazen ağladım, bazen sesim titredi, bazen durup nefes aldım. Ama hepsi benim için bir “rahatlama” süreciydi.

Seans bittiğinde, sanki içimde uzun süre taşıdığım ağır bir yükü kapının dışında bırakmıştım. Bana, “Bugün en büyük adımı attınız: hislerinizi kabul etmek ve paylaşmak,” dedi. Bu cümle, öyle derin bir anlam taşıyordu ki! Kendi hikâyemin kahramanı yeniden ben olabilirdim, çünkü hissettiklerimi bir uzmana anlatmış, profesyonel destek almayı seçmiştim.


Yeni Bir Başlangıç

Seanslar haftadan haftaya düzenli bir ritimle devam etti. Kaygılarımın nedenlerini, geçmişteki kırılma noktalarımı, bugünümü nasıl etkilediğini keşfetmeye başladım. Psikolog, bana kimi zaman aynadan yansır gibi kendi cümlelerimi geri sundu, kimi zaman düşünce ve duygu haritaları oluşturduk.

Zamanla, benim için tarifsiz bir yolculuğa dönüştü bu terapi süreci. Artık yalnız değildim; yanımda, beni yargılamadan dinleyen, doğru sorularla kendimi tanımamı sağlayan bir rehber vardı. Elbette inişli çıkışlı günler yaşadım ama yavaş yavaş öğrendim ki her iniş, yeni bir öğrenme ve kendimi güçlendirme fırsatı demekmiş.


Son Söz

Bir psikolog ile çalışmak, hayata farklı bir pencereden bakmanızı sağlayabilir. Bazen kendinizi kaybolmuş gibi hissettiğinizde, uzman desteği sayesinde çıkış yolunu yeniden keşfedersiniz. Bu hikâyenin ana kahramanı bendim, ama aslında hepimizin hikâyesi benzer dönemeçlerden geçebiliyor. Eğer siz de bir süredir tıkanmış, yorgun, çaresiz hissediyorsanız, profesyonel yardım almak kendinizi yeniden bulmanıza yardımcı olabilir. Unutmayın, değişim cesaretle başlar ve cesaret, bazen yalnızca bir randevu almak kadar yakındır.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page