Anksiyeteyi Artıran Alışkanlıklar: Fark Etmeden Kaygını Besliyor Olabilirsin
- Ayberk AYGÜN

- 30 Ağu
- 2 dakikada okunur
Bazen kaygı, birdenbire bastırmaz. Gözle görünmeyen küçük alışkanlıklar, fark etmeden zihnimizi gergin tutar. Gün boyu "çok da önemli değil" deyip geçtiğimiz şeyler, aslında anksiyeteyi artıran alışkanlıklar arasında olabilir. Bu yazıda, seni fark ettirmeden kaygılı hale getiren yaygın davranış kalıplarına birlikte bakacağız.

1. Sürekli Bildirim Takibi
Telefonuna gelen her bildirimle refleksif şekilde ekrana bakıyor musun? Sosyal medya, WhatsApp, mail… Bunların hepsi beynin tehdit algısını tetikleyebilir. Çünkü beyin, "acil" diye kodladığı şeylere öncelik verir. Sürekli uyarılma hali ise sinir sistemini tırmandırır.
Anksiyeteyi artıran alışkanlıklardan biri de dijital tetikte kalma hali. Bildirimleri azaltmak, telefonun “rahatsız etme” modunu kullanmak zihinsel olarak gevşemeni destekler.
2. Gün Boyunca Nefesini Tutmak
Evet, kulağa tuhaf geliyor ama birçok insan gün içinde fark etmeden nefesini tutuyor. Özellikle mail okurken, bir şey düşünürken ya da stresli bir anda bu durum daha da sıklaşır.
Yüzeysel ve düzensiz nefes almak, vücuda “tehlike var” mesajı gönderir. Halbuki derin ve dengeli nefesler, parasempatik sinir sistemini (sakinleştirici sistemi) aktive eder.
Kendine gün içinde şu soruyu sor: “Şu anda nefesimi tutuyor muyum?”
3. Kahveyi Su Gibi Tüketmek Anksiyeteyi Artıran Alışkanlıklardandır
Sabah kahvesiz uyanamıyor musun? Gün içinde birkaç fincanla mı devam ediyorsun? Kafein, sempatik sinir sistemini tetikler. Bu da nabzın hızlanmasına, ellerin titremesine, çarpıntıya neden olabilir. Bu fizyolojik belirtiler anksiyeteyi tetikleyen sinyallerle aynıdır.
Bu demek değil ki kahve tamamen yasak… Ama özellikle kaygıya yatkın biriysen, tüketim miktarını gözden geçirmek sana iyi gelebilir.
4. Her Şeyi Kontrol Etme İhtiyacı
Her şeyin planlı gitmesi seni rahatlatıyor olabilir ama kontrolcülük uzun vadede kaygıyı artırır. Çünkü hayatın kendisi belirsizliklerle doludur ve her şeyi kontrol edemezsin.
Anksiyeteyi artıran alışkanlıklardan biri de “her ihtimali düşünmek” zorunluluğudur. Bu zihin yapısı seni sürekli gelecekte tutar ve anda kalmayı zorlaştırır.
5. Yetersiz Uyku
Gece boyunca kaliteli uyuyamayan bir beyin, gün içinde tehditleri daha fazla algılar. Uykusuzluk; dikkati, duygu düzenlemeyi ve karar verme mekanizmalarını zayıflatır.
Ayrıca REM uykusu, duygusal olayların işlemlenmesi açısından çok kritiktir. Eğer yeterince derin uyuyamıyorsan, stresli anılar zihninde dönüp durabilir.
6. Kendini Sürekli Eleştirme
Kendine karşı sert misin? “Bunu da beceremedim”, “Ben zaten hep böyleyim” gibi cümleler kullanıyor musun?
İç sesin negatifse, bu senin için sürekli bir tehdit ortamı yaratır. Beyin ise fiziksel tehdit ile duygusal tehdidi ayırt etmez. Yani kendine acımasız davrandığında, aslında kaygıyı da yükseltmiş oluyorsun.
Sonuç: Alışkanlıklar Küçük, Etkisi Büyük
Bu saydığımız anksiyeteyi artıran alışkanlıklar küçük gibi görünse de bir araya geldiklerinde zihin ve beden üzerinde büyük bir baskı oluşturabilir. Kaygıyı sadece travmalar değil, her gün tekrar ettiğin mikro davranışlar da besler.
Kendine nazik ol. Gün içinde bu alışkanlıklardan birini fark edersen, yargılamadan değiştirmeyi dene. Unutma, değişim farkındalıkla başlar.
Bu yazıyı beğendiysen, Medium profilimi takip etmeyi ve diğer içeriklere göz atmayı unutma.
Kaygı, yaşam kalitemizi sessizce tüketebilir. Ancak doğru bilgi ve destekle bu döngüyü kırmak mümkündür.
Zihninizdeki sorulara yanıt arıyorsanız, uzman kadromuzla yanınızdayız.
Bizimle iletişime geçin: aniel.psy@gmail.com
Daha fazlası için bizi takip edin: Aniel Psikoloji Instagram
YouTube kanalımız: Aniel Psikoloji




Yorumlar